Haftasonu çok sevdiğim bir yazar olan ''
Buket Uzuner '' in imza günü vardı.
Cumartesi günü hazırlandık, kitaplarımızı yanımıza aldık yola çıktık.
Neva çantasına iki miniş ve pembe fotograf makinasını da ekledi.
Kitapçıya gittiğimizde henüz kimse yoktu.
Zaten erken gelmiştik.
Biraz dolaştık, sonra sırada yerimizi aldık.
Buket Uzuner'in kitapları sıralanmıştı boy boy ve renk renk.
Hepsi de yeni baskı ve yeni kapak tasarımlarıyla.
Ben de ise neredeyse ilk çıkan baskıları ve farklı kapakları var kitapların.
Buket Uzuner' i çok severim.
Kendisiyle tanışmam '' Bir şehir romantiğinin günlüğü '' adlı gezi kitabı ile olmuştu. Konur sokakta ki Dost Kitabevinde dolaşırken ki Ankara' lı olanlar bilir bizim öğrencilik dönemimizde oranın ne denli önemli olduğunu,
orada yine dolaşırken kitabı görmüş biraz da mimarlık öğrencisi olmanın verdiği heyecanla içinde '' şehir '' le ilgili konular bulacağımı düşünmüştüm.
Benim ilk gezi kitabımdır.
Gezi kitaplarına, yazılarına, dergilerine olan düşkünlüğüm Buket Uzuner ' in işte o kitabıyla başlamıştır ve o gün bugündür de devam eder.
Ardından yine 2000 yılında yazdığı ''New York Seyir Defteri '' ise benim için ayrıca özeldir.
BaBa_HaKaN' la yine bir imza günü için buluşmuş beraber sıraya girmiştik.
Bugün ise üç kişilik bir aile olarak, Neva ile birlikte sıraya girdik kitap imzalatmak için.
''New York Seyir'' defteri ise en güzel kitap tasarımıdır benim için.
Tıpkı bir ajanda gibi spiral ciltli ve harika bir kitaptır.
İlk çıktığı gün kitapçıları dolaşmış bulduğumda da inanılmaz sevinmiş, sanki bir
arkadaşımla buluşmuş kadar mutlu olmuştum.
Daha sonra ki baskılarında ise normal kitap basımı olarak çıkmıştır bu kitap.
Bir daha da öyle güzel, içeriğine uygun bir kitap tasarımı görmedim.
Diğer kitapları da harikadır zaten.
'' Kumral Ada Mavi Tuna '' ise kim okusa etkisinde kalacağı bir kitaptır.
Hatta kitabı okuduktan sonra çocuklarına bu isimleri koyan çevremde bile tanıdıklarım var
.
Buket Uzuner benim için çok özeldir.
Tekrar bir imza gününde, 9 yılın ardından onu görmek beni çok heyecanlandırdı.
Neva önce sıraya girdi.
Elinde ki kitabı hemen götürüp önce bir bıraktı.
Şaşırdı, ne yapacağını bilemedi,
bizden önceki kişi imza alınca sıra bize geldi.
Buket Uzuner hemen Neva ' ya adını sordu.
O da önce bir utandı, kitabı önüne attı gitti,
tekrar geldi:)
Neva' nın adının anlamını sordu bize.
Sonra ona özel kitabı imzaladı.
'' Büyüyünce okusun diye ...''
Okuyucularıyla sohbet etmek isteyen güler yüzlü bir kişi.
Biz heyecanla çıktık.
Neva tüm gün ve ertesi günü, hatta gece yatarken kitabı elinden bırakmadı.
O benim kitabım diye.
İçinde ki yazılara bakıp kendi kendine okumalar yapıyor.
Gece kitap elimde, biraz kitaptan biraz uydurduğum hikayeleri okudum.
Durup durup aklına geliyor, kitabım nerede diye.
Ne yapayım sakladım !
Hani büyüyünce okuyacak ya, aman yırtılmasın çok değerli bizim için.
Şimdi benim başucumda.