Pazartesi, Ağustos 11, 2008

Hem fotografçı hem Rapunzel


Tüm cumartesi günü babanın sana yaptığı fotograf makinasıyla gezdin.
Kendine göre fotograflar çektin.
Hadi bana gülümseyin dedin.
Üstelik düğmesine basınca inek sesi çıkarıyor bu makina :)
Ben de senin fotograflarını çektim.
Günün sonunda yorgunluktan arabada koltuğunda otururken birden farkettin
'' aaa fotograf makinam yok ''.
Başladın ağlamaya.
Sana söz verdik baban yarın bir tane daha yapacak diye.
Sabah erkenden uyandın.
Yanımıza geldin.
İlk sözün '' anne fotograf makinam nerde. Hani babam yapacaktı ''.
Kahvaltıdan önce yeni bir tane yapmaya çalıştı baban.
Bu seferde bu ses çıkarmıyo diye ağladın.
El kuklasının içindeki ses çıkaran düğmeyi koyalım dedik, sen inek sesi istedin.
Tüm bunlar da olmayınca senin fotograf makinası sarı kurdeleli bir dürbüne dönüştü.
Boynuna astın onunla dolaştın.
Pazar günü görmeye gittiğimiz bebeğe göstermeye götürdün.
O da ne!
Dönüş yolunda bu seferde dürbün kalmıştı orada.
Aklıma geldi ama hiç sesimi çıkarmadım.
Ta ki sen yine sabah erkenden kalkıp yanıma geldiğinde
'' anne dürbünüm nerde '' diyene kadar.
Uyuma numarası yaptım, hiç sesimi çıkarmadım.
'' tüüühhh bebekte kaldı, ama neyse babam yine yapar '' dedin.
Dedin ama evde ne boş bir tuvalet kağıdı rulosu ne de ses çıkaran bir düğme kaldı!


Nezaman fotograf çekmeye kalksam suratını şekilden şekile sokuyorsun,
binbir numara yapıyosun bana. '' anne sen komik bir annesin ''
diyorsun ama sen bir de şu fotograflara bir bak :)



Ahhh saçların.
Eskiden toka takmayı çok severdin, şimdi ise asla toka istemiyorsun.
Azıcık kestirelim dediğimiz de inanılmaz gözyaşları döküyorsun.
Neymiş beline kadar uzayacakmış.
Hem Elmo ' da rapunzel olup saçlarını uzatmamış mı !!