Çarşamba, Temmuz 19, 2006

Ben de istiyorum!


Yaz sıcağında çalışmak gerçekten de zor oluyor. Bir de etrafınızdaki insanlar bir bir tatile gitmiş hatta dönmüşse günler daha da bir zor geçiyor. Bu aralar hem çok yoğunum hem de elimdeki işe fazlasıyla konsantre olmuş durumdayım. Bu ayın sonuna kadar üzerinde çalıştığım projeyi teslim edeceğim. Günleri bir de bu sebepten sayar oldum. İşten eve evden işe bir durumdayım. Üstelik bu aralar Neva ' da ''çılgın kız '' modunda. Sürekli araştırma halinde. Televizyonun açıldığı düğmeyi zaten öğrenmişti. Şimdi eline kumandayı alıp şöyle bir dönüp kanal değiştirmeye başlıyor. Beğendiği şeylerde duruyor yok beğenmediyse kumandayı yere atıyor:) Tam anlamıyla '' pıtır pıtır '' yürüyerek boyunun yettiği çekmecelere yöneliyor. Sonra yeni bir şey ya da beğendiği bir şey olunca '' ayyyy '' diyerek beğenisini belli ediyor. Yaramazlık yapınca da suçunu bilip şirin kız oluyor hemen, göz kırpıp numaralar yapıyor. Ya da iki elini omuz hizasında bağlayıp '' hanım kız '' oluyor:)) Tabii bunu görünce bizi de bir gülme alıyor:) Bir de bu aralar hayvanları öğrenmeye başladı. En çok at, ayı ve havhav üzerinde duruyoruz. Tabii '' mee'' yi de unutmamak gerek:))
Yorucu bir kış geçirdim ve artık gerçekten de çok yorulduğumu hissediyorum. Derdim yan gelip yatmak değil de şöyle kendime daha çok vakit ayırmak. Çimenlere ayaklarımı uzatıp elime dergimi ya da kitabımı almak ve sadece kuş cıvıltılarını dinlemek. Yaz günlerinin öğleden sonrasının kendine has bir sessizliği olur. Herkes sıcaktan bunalmış içeridedir, çoğunluk uyuklamaktadır. İşte ben bunları özledim. Herkes uyurken kitabımı okumayı, yeni tatlar denemeyi, ruhumu dinlendirmeyi! Neyse sayılı gün çabuk geçer diyerek işimi biran önce bitirmeye çalışmalıyım. Ne de olsa arkası tatil günlerini işaret ediyor:)

Perşembe, Temmuz 13, 2006

'' BaBa '' YorUmLAr



ELEŞTİRMENİN GÜNLÜĞÜ/ NAİM DİLMENER

Hayatımın her döneminde iyi bir müzik dinleyicisi olmaya gayret etmişimdir.

Bana göre “İyi bir müzik dinleyicisi” olmanın en önemli şartı; sadece müzik dinlemek değil, işin mutfağını da iyi bilmekten geçmektedir.

Ben iyi bir Türk pop müzik dinleyicisiyim.

Üstelikte iyi bir koleksiyoncuyum.

Her daim yapılan çalışmaları titizlikle takip eder, arşivimi sürekli yenilerim.

Yapılan bir çalışma benim için sadece sanatçıdan ibaret değildir. Söz yazarından, bestecisine, albüme eşlik eden müzisyenlerinden, aranjörüne hatta albümün kapak konsepti bile benim ilgi alanıma girmektedir.

Kısaca müzik benin için önemlidir.

Hayatında müziği benden daha yoğun yaşayan kişilerde var,

Müzik yazarları, eleştirmenler ve programcılar…

Onlar bu işin ustaları tabiiki.

Gençlik dönemimde Hürriyet Gazetesinden Lale Barçın İMER’i takip ederdim.

Onun müzik sektörü, yeni albümler ve sanatçılar hakkındaki düşünceleri ve yazılarını dikkatle okur ve çoğunlukla kendimle örtüştürürdüm.

Zaman geçti kendisi evlendi ve Amerika’ya yerleşti.

Sonrasında keşfettiğim bir diğer isim sevgili Naim DİLMENER’ oldu.

Gerek TV programları, gerek gazete ve çeşitli dergilere yazmış olduğu eleştirileri inanılmaz zevk ve keyifle takip ederim.

Kendisi bence önemli bir eleştirmen.

Şimdi bu eleştirilerini bir günlükte topladı.

“ELEŞTİRMENİN GÜNLÜĞÜ”

inanılmaz keyifte ve bir solukta okunacak güzel bir kitap…

bir önceki kitabı “BAK BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ”u bir başucu kitabı olarak nitelendirirsem, bu onun üzerine krema gibi.

Özellikle şu tatil döneminde bence müzik üzerine bir seyler okumak isterseniz, tavsiye edeceğim yegane kitap.

Benden söylemesiJ

Kulağınızdan müzik eksik olmasın.

BaBa_Hakan

Cuma, Temmuz 07, 2006

Sürprizzzz!


Bu haftasonu güzel geçsin,
Bol köpüklü kahve tadında,
Gezelim, keyfimize bakalım,
Kendimiz için birşeyler yapalım istiyorum.
Sabah bir sürprizle uyandım,
üzerimde ki yorgunluğu tek çırpıda attım,
yüzümde kocaman bir gülümsemeyle güne başladım:)
Siz de bu haftasonu kendinizi mutlu edin,
Yeni haftaya güler yüzle başlayın,
İyi haftasonları:)

Çarşamba, Temmuz 05, 2006

Yeni kitaplar ve oyuncaklar


Ben kitap okumayı çok severim. BaBa_HaKaN ' da öyle. Dışarı her çıktığımızda mutlaka bir kitapçıya uğrar ya birşeyler alırız ya da yeni gelen kitap ve dergilere bakarız. Neva ' ya da çok küçükten itibaren kitaplar aldık. Kimisini kemirdi, kimisini beraber okuduk. Artık kitaplarda ne olduğunu anlamaya başladı. Mesela pamuk prenses kitabında ki elmayı gördüğünde 'emma ' demeye başlıyor. Bebeği gösteriyor, evden uzaklaşan pamuk prensesle beraber annesine o da el sallıyor.
Haftasonu olduğunda da babasıyla beraber gazete okur. Babasının kucağında öyle keyifle oturur ve sayfaların çevrilmesini izler ki gören de anladığını sanacak:)) Ama bizim bu uğraşlarımızla artık kendi kendine sayfaları çevirmeye başladı, her sayfayı açıp ' ayy ' demeye başladı bile :)
Geçen gün yakınlarda açılan bir oyuncakçıya gittim. Çok güzel eğitici oyuncaklar var. Herbirine Neva çığlıklarla sarıldı:) Hele de bir bisiklet vardı ki üç tekerlekli arkadan tutma kolu olan çıldırdı. Hem gülüyor hem de el çırpıyor:)) Ben de oradan ilk sefer için puzzle aldım. Sonra mıknatısla yakalanan balıklardan aldım. Gerçi hemen aldığım puzzle kızın saçlarını yedi, balıkları da mama sandalyesinden attı. Ama olsun ben balıkları ona gösterirken bayağı eğlendim:)) Şimdilerde onun favorisi bebeği, sürekli ona mama yedirmeye çalışıyor:)
Gelelim kitaplara. Daha önce internette gördüğüm Uçanbalık Yayınları' nın kitaplarından da vardı. Hatta yazarlardan biri de dükkan sahibinin yakınıymış. Bana yazarların 4-6 ekim tarihlerinde imza günü için geleceklerini söyledi. Epey sohbet ettikten sonra bir kitap alıp çıktım.
Uçanbalık Yayınları Ayla Çınaroğlu, Aysel Gürmen ve Aytül Akal tarafından kurulmuş bir yayınevi. Çocuklara yönelik eğitici çok güzel kitapları var ve bunlar çok güzel resimlenmiş. Benim için kitap kadar çizimlerde çok önemli. Kitabı ilgi çekici hale getirip anlaşılmasını kolaylaştırıyor. Yazarlardan Aysel Gürmen 'in kızının maceralarından oluşan ' Selen ' in öykü dizisi ' adlı bir dizi kitapta var.Toplu alımlarda indirim de yapıyorlar. Hatta bizin 'Ankaradaki anneler grubu' muz için özel bir de indirim yapmışlardı.
Sanırım Neva kitaplarını seçecek yaşa gelinceye kadar daha çok biz kendi zevkimize göre seçimler yapacağız:)) Yani önce yazarlar ve çizerler biz anne babaların ilgisini çekmeli:))


Adreslere gelince:
Pediko : Hoşdere cad. 200/ B Çankaya
www.pediko.com
Kitaplar için ise internet adresi www.ucanbalik.com.tr

Pazartesi, Temmuz 03, 2006

Meraklı Neva


Neva artık yavaş yavaş yürümeye başladı. Yavaş yavaş dediysem yürüme hızı değil, biz henüz bırakamıyoruz ki tek başına yürüsün. Yoksa ona kalsa bulduğu heryere koşarak gidecek, tüm odaları karıştıracak.
Kaşla göz arasında boyunun yettiği çekmeceleri açıyor. Bunun için satılan bir sürü aparat var güvenlik için. Çekmece için kilit, priz için kapatıcı, kapı için aparat daha bir sürü şey. Ama bunlarla nereye kadar koruyabiliriz diye düşünüyorum. Hiç mi başka eve gitmeyeceğiz. Üstelik böyle saklayınca daha çok ilgilerini çekiyor. O minik pamaklar heryere girebiliyor. Ama yine de ben şimdilik bu koruyuculardan kullanmayı düşünmüyorum. Birlikte merak ettiği şeyi incelersek hem öğrenmiş oluyor hem de merakını gidermiş oluyor, üstelik böylesi daha da güvenli.
Biz Neva yürümeden konuşacak diye düşünüyorduk. Çünkü yürümeye hiç ilgi göstermezken kendince bir lisanla bizimle konuşurdu. Şimdilerde bu lisanın kelimelerini bayağı artırdı. Lamba, ayna, elma, anne, baba, ayakkabı diyor. Tabi kendince. İşte Neva ' nın lisanı:
Anne: ennne
Baba: babba, babba,
Ayna: eynne
Ayakkabı: akka bazen de atta
Lamba: amba
Abla: abbba
Abi: abbbi
Elma: emmma
Hadi gidelim deyince: atta ve el başa bi kaç kez vurulur:) Hatta gitme sevinciyle etrafa bay bay yapılır:))
Hemen yemeğimizi yiyelim deyince: emennn
Galiba bizim kız herşeyin üstüne bastırarak, hakkını vererek konuşacak.
Bu arada dün parka doğru gittik. Çimenler sulanıyordu. Tutturdu fıskiyelere elleyeceğim diye, tabi ıslanınca sevinip kaçıyor. Epey bir süre suyla oynadık. Ama galiba biraz da asi olacak:) Bırakın elimi ben gideyim diyor. Kendimizi eve zor attık. Zira daha sonra pusetine de oturmadı:))
Dışarıda bu yaşlarda ki çocuklara bakıyorum da, bir kısmı arabada giderken diğer kısmı yürüyor arkadan da puseti geliyor. Oturanlarda zaten bir süre sonra kalkıp yürümek isteyeceklerdir:) Böyle olunca bir elde çocuk diğer elde araba, yürümeye çalışan bir anne ya da baba görüntüsü ortaya çıkıyor:)
Neva 14 aylık oldu. Geçen sene minik bir bebekken şimdi artık nerdeyse kocaman bir kız oldu. Yaptığı her yeni hareket, attığı her adım bizi öyle mutlu ediyor ki. Evimizin neşesi seni çook seviyoruz