Cuma, Ekim 27, 2006

Birikenler


Bayram tatilini beklerken o da çabucak geldi geçti. Bu tatil çok kısa sürdü, ben hiçbirşey anlamadım! Şu iki gün daha tatil olsaydı çook güzel olacaktı!!!
Cumartesi günü Neva ' nın 18. ay kontrolü vardı. Doktorumuza gittik. Hem kontrol hem de aşı olacaktık. Geçen sene Neva ' nın ateşlendiği bir gün gittiğimizde epey bir kan vermiştik ve Neva ağlamaktan ben de çaresizlikten perişan olmuştuk. O gün bugündür artık her doktora gidişimiz bir macera oluyor. Giderken en güzel cicilerimizi ve '' elbi '' lerimizi giyiyoruz. Güle oynaya gidip, bekleme salonunda ki oyuncaklarla oynuyoruz, kaydırakta kayıyoruz. Ne zaman ki odadan içeri giriyoruz o zaman çığlıklar başlıyor işte ! Bana yapışıyor ve inanılmaz bir şekilde ağlamaya başlıyor. Doktorumuz da ne yapacağını şaşırıyor, zorla üzerini çıkarıyoruz kucağımda muayene oluyor, tartılamıyor bile. Aşısını da başka oda da yapıyoruz. Doktorumuzun söylediğine göre bebekler asla unutmazmış. Mutlaka hatırlıyor diyor. Zaten aşı olupta başka birşey olmayacağını anlayınca doktorumuza öpücük yolluyor bir yandan da eliyle kolunu gösterip ufff diyor:) Bir daha ki gidişimize kadar ödevimiz doktorculuk oynamak, doktor seti almak. Yoksa bunun kalıcı bir korku olmasından korkuyorum. Bakalım artık ne olacak!
Geçtiğimiz günler hem yorucu, hem de keyifsiz geçti. Canım istemedi, içimden gelmedi yazmak. Zaten ucunu bir bırakınca tekrar başlamak zor oluyor.
Bu arada yeni oyunlara başladık. Yeni kelimeleri söylemeye çalışıyor bu da çok hoşumuza gidiyor. Bu aralar merakımız diş fırçası. Neva doğmadan güzel bir set almıştık. İçinde tırnak makası, törpüsü, fırçası, tarağı ve diş fırçası vardı. Şimdi diş fırçasını kullanmaya sıra geldi. Elimizde fırça öyle geziyoruz. Yalnız tek sorun Neva ' nın fırçayla sadece dişlerini temizlememesi. Fırça duvarlar, dolaplar içinde kullanılıyor:)) Diyorum ya benim kızım çok temiz. Elinde ya sarı bez ya da fırçası var:)) Artık saklamak zorunda kaldık. Ama bizde görünce hemen istemeye başlıyor:)
Tatil Neva ' ya çok iyi geldi. Herkes tarafından sevildi, kucaklarda gezdi. Tam anlamıyla '' hanım kız '' oldu. '' Hadi kızım hanım kız ol '' dediğimizde kollarını iki yanda birleştirip hanım oluyordu. Daha minikken bunu yaptığında herkes bayılıyordu:)) Kalabalık görünce uslu uslu durdu, hiç ağlamadı. Çok hoşuna gitti.
Benim içinse günler çok çabuk geçiyor. Bayram ziyaretleri bitti ve işe geri döndüm. Neyse ki hava güzeldi. Güneşin yüzünü göstermesi insanın içini ısıtıyor. Bu aralar favori şarkım Nazan Öncel ' den '' aşşşkıııım baksana bana''. Ne zaman radyo da duysam çok keyifleniyorum:)) Dün ilk iş yeni albümünü almak oldu. Dilimde sürekli '' dünyayı kurtaran adam nerdeeee''.

Öğle arasında BaBa_HaKaN' la yemeğe çıktık. Sonrasında kitapçıya uğradım. Yeni bir sürü kitap aldım.Arada başbaşa böyle kaçamak yapmak çok iyi oluyor:) Kitaplar, taze kahve kokusu, soya soslu noodle...Hımmmm, nefisti!

**Dip not: Bu arada Neva' ya '' Veli kurabiyesini bitirince ne yapıyor '' diye sorunca fotografta ki gibi dilini çıkarıyor. '' Veli ' nin kurabiyesi '' kitabımızın adı. Veli kurabiyesini bitirince '' mımmmm nefis '' olmuş diyerek dilini çıkarıyor da:)

Hiç yorum yok: