Cuma, Kasım 21, 2008

Issız Adam



Sonunda dün akşam biz de gittik '' Issız Adam'' a.
Öyle herzaman sinemaya gidemiyoruz, ama bu filme gitmeyi çok istemiştim.
Radyoda günde pekçok kez filmin, o çok güzel şarkıları çalıyor.
Heryerde yazılar çıkıyor.
Çağan Irmak fanatikleri artıyor.
Konu hakkında az çok bilgim olsa da
yine de filmi o eşsiz müzikler eşliğinde
izlemek çok keyifliydi.
Çok ama çok güzel detaylar vardı bir kere.
Ben mekanlara bayıldım.
Alper'in çalıştığı yer işte burası.
Mutfağı, ahşap yemek masası, sonra tezgahta duran ünlü tasarımcı Philippe Starck imzalı limon sıkacağı, Ada' nın evi, elbiseleri için oluşturduğu niş, yine yatak başı olarak da kullandığı niş içindeki kitaplar. Duvarların sıvasız tuğla hali.
Hepsini çok beğendim.
Modern hayatın yalnızlaştırdığı insanlar, eski şarkılar, yemekler ve aşk.
Şarkılarla konu öyle uyumlu ki,müzik tam başladığında işte budur diyor insan.
Sonra eski şarkıların nasıl da insan ruhuna iyi geldiğini bir kere daha görüyor.
Bora Ebeoğlu nekadar değişmiş.
Akılda kalan insanı duraklatan repliklerle dolu.
Ada' nın '' karların üstündesin, donmak üzeresin ve tatlı uykuya kapılıyorsun. Öldüğünün farkında değilsin '' sözleri aklınızda yer ediyor.
Son sahnede çalan Ayla Dikmen şarkısı '' Anlamazdın ''sizi eğer ağlatamasa ,
boğazınızda bir yumruk bırakıyor.
Neyse ki BaBa_HaKaN' ın da çok güzel eski şarkılardan oluşan arşivi var.
Genelde biz evde bazen 70' ler bazen 80' ler dönemi yapar, o ara o dönemin şarkılarını dinleriz. Neva ' da bayılır o şarkılarla dans etmeye.
Müzikler tamam, şimdi sıra güzel bir havuçlu kek tarifi bulmakta.

2 yorum:

Tabiat Ana dedi ki...

ah evet havuçlu kek nedense bende bu film hakkında yazdığımda keşke tarifini verselerdi demiştim.Demek yalnız değilim:)

neva'li gunler dedi ki...

Evet bende haftasonu hemen bir havuçlu kek tarifi denedim:)