Salı, Eylül 05, 2006

Yeni bir güne başlarken


Yeni bir gün başlarken o sessizliği dinlemek gibisi yok.
Karaburun ' da güneş bir başka doğarmış. Manzara öyle güzeldi ki dayıma sürekli ' resme başlamalısın ' yada ' artık bir şeyler yazarsın ' deyip durdum. Çünkü manzara o kadar nefes kesiciydi ki insan bakıp bakıp sonra da bunları ya yazıya yada resme dökmek istiyor.
Ben de gece meteor yağmurunu bekleyip yıldızları seyrederken dayımın mutlaka güneşin doğuşunu izlemelisin demesi üzerine sabah erkenden kalktım. Karaburun ' da kaldığımız yer öyle sessizdi ki gece sadece uzaktan köpek seslerini ve cırcır böceklerinin sesini duyabiliyorsunuz. Henüz karanlıkken kalktım. Hava serindi. Hafif bir rüzgar esiyor, ilerdeki tek tük evlerin ışıkları yanıyordu. Arada bir köpek sesleri geliyor, sonra uzaktaki yoldan bir arabanın farlarıyla yolda ilerlemesi görülüyor. Temiz havayı insan içini doldururcasına çekmek istiyor. Derken alacakaranlık yerini yavaş yavaş uzaktan beliren güneşin ışıklarına bırakıyor. Nedense ben de bir heyecan, yüreğim ağzımda. Yeni bir gün başlıyor. Yeni bir gün, yeni yaşanacaklar... Aklımdan şöyle bir geçiriyor dahası tahminler yürütüyorum yaşanacaklar hakkında. Balıkçı tekneleri görülüyor. İlerde yanan sokak lambalarının altındaki evlerde ne hayatlar yaşandığını düşünüyorum. Bu arada güneş öyle hızla yükseliyor ki telaşına şaşırıyorum. Bir anda etraf aydınlanıyor ve güneşle birlikte gözlerim kamaşıyor. Burada yeni bir günün habercisi olan güneş başka bir yerde yerini geceye ve aya bıraktı diye düşünüyorum. Bir gece önceki manzarada çok güzeldi. Batan güneşin ardından güneşin doğduğu yerden aynı kızıllıkla ve kocaman tepsi kadar bir dolunay çıktı. Gökyüzü yıldızlarla kaplandı, uykumuzda üzerimize yorgan oldu. O kadar çoktu ki insan şaşırıp kalıyor. Etrafta hiç ışık olmaması, havanın bir o kadarda temiz ve açık olmasıyla tutsan yakalacak kadar yakındı yıldızlar o gece. Ay tüm ihtişamıyla önce kızıl renklerle yükseldi, sonra yerini aldı ve o bildiğimiz bembeyaz rengiyle etrafı bir fener gibi aydınlatmaya başladı. Deniz üzerindeki yakomozlara bakarak keyifle yemeğimizi yedik o akşam. Sabah olunca da yeni günü karşılamanın mutluluğu vardı bende. Herkes yatağında uyurken evde ki tek ses Neva ' nın yatağında dönüp uyku sersemi '' memme '' diye beni aramasıydı :)

Hiç yorum yok: