Haftasonu etkinliklerimiz:
Küçük eller mutfakta!
Artık ben nezaman mutfağa girsem ben de yardım edicem diye yanımda bitiveriyorsun.
Sofra hazırlanırken, eğer seni çağırmamışsak dudaklarını büzüp geliyorsun ben de kaşık, çatal götürücem diye.
Çekmeceyi açıp herkese kaşık çatal seçiyorsun.
Onları tam da sofrada kim nereye oturuyorsa oraya yerleştirip, peçeteleri getiriyorsun.
Bu iş artık senin görevin olup çıktı.
İçeride oynarken birden gelip '' anne mis gibi kokular geldi burnuma '' diye yüzündeki hınzır ifadeyle mutfağa giriyorsun.
Hani beni neden çağırmadın ya da ben ne yapsam acaba diye.
Salatayı ben doğruyorum sen tabağa yerleştiriyorsun.
Kaynayan suya makarnaları beraber atıyoruz.
Pişmiş mi diye mutlaka sen de bakmak istiyorsun.
Senin de bir tahta kaşığın var karıştırmak için.
Damak zevkin ve koku alma duygun çok gelişmiş.
Seni kandırmak neredeyse imkansız.
Pasta kurabiye yaparken unu sen eliyorsun.
Henüz yumurtalara dokunmana izin yok.
Beraber kurabiyeleri yuvarlak yapıyoruz.
Gündüz babaannenle izlediğin yemek programlarını akşam bana anlatıyorsun.
'' 2 bardak un, biraz tuz katıp karıştırıyoruz anne''
Babaannen tarifleri yazarken ille de kalemi sen alacaksın,
'' öyle değil babanne bak böyle yazılır '' diyeceksin
'' hem unu da yazmayı unuttun ''
İstemediğin ya da kokusunu beğenmediğin birşeyi asla yemezsin.
Yumuşak şeyleri sevmezsin.
Ama karpuzu kollarından akıtarak yemeyi,
portakalı tekerlek gibi kesilmiş yemeyi seversin.
Elmaya tarçın dökerek,
çileği pudra şekerine batırarak yemeyi tercih edersin.
Kavunu sevmezsin hatta beyaz karpuz bu dersin.
Haftasonları omlet yemeyi,
makarnalardan spagettiyi seversin ama salçalı.
Köfte yuvarlak olsa,
süt soğuk olsa,
pohaça sıcak,
elma yeşil ve eksi.
pilav da üstünde tavukla.
Tüm bunlardan anlaşıldığı gibi her yemeği sevmezsin.
Ama yediğin zamanda ellerinle tadını çıkararak yersin.
Eminim büyüyünce iyi bir aşçı ve gurme olacaksın,
şimdinin minik aşçısı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder