Cuma, Ekim 24, 2008

3,5 yaş!


Annesinin bebeği,
Babasının hayatı,
Amcasının meleği,
Babaannesinin aşkı,
Anneannesinin balı,
Artık tam 3,5 yaşında !
Zaman öyle hızlı akmış ki, bu geçen sürede sanki sen hep bizimle beraberdin.
Seninle beraber uyanmak, yemek yapmak, çizgifilm izlemek öyle keyifli ki!
Zaman zaman keçi inadın tutsada fazla uzatmadan hemen vazgeçiyorsun.
Ama hani beni zorla soktuğun mağazada herkesin önünde '' anneeee ama hep kendine alıyorsun bana hiç bişey almıyorsun '' diyerek beni şoka sokmanı, sonra oldukça süslü, parlak kolyeye sarılıp '' bunu istiyorum '' diye kendini yerlere atmanı da unutmadım:)
Sonra tüm gün ve hatta yatarken elinde süslü yüzüklerin, boynunda kolyelerin salınarak dolaşmaların, bir oje için dakikalarca ağlamalarında ayrı!
Galiba biraz süslüsün:)
Sabah ben işe giderken hazırlanma telaşında sen yavaşça yanıma gelip yatağın üzerine uzanıyorsun. Ben hiç fark etmemiş gibi yapıyorum. Sonra birden kıskançlık kriziyle '' ben de ruj '' isterim diye başlıyorsun mızmızlanmaya.
Gönlünü almak çok kolay. Hemen aklıma gelen başka bir fikirle seni oradan uzaklaştırabiliyorum. Neyse ki yani!
En sevdiğin benim çekmecemi karıştırmak.
Kutulardaki kolyeleri, küpeleri sıralamak.
Bazen de ağlama krizleri yaşanıyor, bu küpeyi bana tak diye.
Meleğim senin kulağında delik yok dediğim de iyice çileden çıkıp kulağının içini gösteriyorsun nolur oraya tak diye:)
Ayaklarına zorla oje sürdürüp sonra çorapsız geziyorsun.
Neymiş ojelerin gözükmezmiş!
Ben bile bukadar sık oje sürmüyorum!
Sen hayatımızın neşesi, canımın içisin.
Bana sıkıca sarılıp '' misss, misss gibi kokmuşsun '' dediğin de,
işte o an dünya duruyor ve geriye sadece sen kalıyorsun.



Posted by Picasa

Hiç yorum yok: