Sabah erkenden uyanıyoruz.
Önce biraz çizgifilm,
çikolatalı süt,
yanında az da olsa keyfe göre bişeyler.
Bazen omlet,
bazen fıstık ezmeli ekmek.
Bazen de hiçbir şey!
Sonra salonun ortasında sana ait olan masaya kuruluyorsun.
Yapboz yapıp, tokalarını sergiliyorsun.
Suluboya yapıyoruz.
Hiç karışmıyorum.
Keyfin nasıl isterse öyle.
Renkleri karıştırıp suları döküyorsun.
Ellerin boya içinde,
minik parmakların sudan buruş buruş.
İşini son derece ciddi yapıyorsun.
Bütün renkler karışıyor.
Ama sen, ellerin işin içinde olunca zevk alıyorsun.
Tıpkı makarnayı tek tek elle yediğin zamanlardaki gibi.
Bir süre sonra yorulunca ellerini bana doğru uzatıyorsun.
'' Annecim ellerimi yıkar mısın ? ''
Beraber banyoya gidiyoruz.
Bu seferde lavabo renk renk oluyor.
Ellerinden boyalar akarken sen bir iki damla da aynaya su sıçratıyorsun.
Geriye boyalı lavabo,
ıslak örtü,
renk renk kağıtlar kalıyor.
Tüm yaşanmışlıklara şahit.
Bir de senin yüzünde ki mutluluk!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder