Perşembe, Kasım 06, 2008

Uçurtma Avcısı




Ağustos ayının çok sıcak günleriydi.
İzinli olduğumdan tüm gün evde vakit geçiriyorduk.
Hava öyle sıcaktı ki ancak gecenin ilerleyen saatlerinde
hafif bir esinti çıkardı.
Ben, işte tam da bu en güzel saatlerde yatakta kitap okur olurdum.
'' Uçurtma Avcısı ''elime aldığım andan itibaren beni öyle etkiledi ki,
gece 3 olsa da ben hala kitap okur oluyordum.
İnanılmaz bir dostluk öyküsü.
Dostluk , kardeşlik, sadakat adına ödenen büyük bir bedel.
'' Bugün neysem, 12 yaşındayken, 1975 kışının o karanlık,
buz gibi gününde oldum '' diye başlıyor kitap.
İnsanın içine işleyen çok cümle var.
Kitabı gözyaşları içinde okudum.
O kadar akıcı bir dille yazılmış ki,
olayların içinde kendinizi kaybediyorsunuz.
Elinizden bırakamıyorsunuz.
'' Senin için bin tane olsa yakalarım '' sözü kulaklarınızda çınlıyor.
Ve '' yeniden iyi biri olmak mümkün''.
Kitabı bir solukta bitirdim.
Daha öncesinde filminin DVD' sini de almıştık.
İyi ki önce kitabı okumuşum.
Kitap herzamanki gibi daha güzeldi.
Ama okuduklarımı ekranda görmekte keyif verdi bana.
Sonunu bilsem de yine de çok heyecanla izledim.
Okuduğum zamandan bugüne epey vakit geçti.
Ancak beni o kadar etkilemiş ki zaman zaman aklıma geliyor.
Hele de ne zaman gökte bir uçurtma görsem,
Emir ile Hasan' ı düşünüyorum.
Onları unutmak ne mümkün !

1 yorum:

Adsız dedi ki...

MUKEMMEL BİR FİLMDİ...