Salı, Mayıs 01, 2007

Yeni bir yaş


Annesinin bebeği,
Babasının hayatı,
Amcasının meleği,
Babaannesinin aşkı,
Anneannesinin balı,
23 Nisan ' da 2 yaşını bitirdi.
Zamanın çok hızlı geçtiğinden bahsetmeyeceğim.
Ya da ne çabuk büyüdüğünden.
Onunla geçen her an hepimiz için ayrı keyifli. Artık o da biliyor zaten kim kendisine nasıl sesleniyor, nasıl seviyor diye.
Babaanesi ile kitap okumayı seviyor mesela. Beraber bebeğine tülden elbise dikiyorlar. Oyunlarla, binbir numarayla yemekler yeniyor, kokular sürünüp süsleniliyor. Koridor da maç yapıp, top yakalamaca oynuyorlar. Perdenin arkasına saklanıp ebelemece oynuyorlar. Bol bol gülüyorlar.
Anneanne ile dışarı çıkmayı seviyor. Beraber '' pıtır pıtır '' yürüyorlar yolda. '' ananeeee hadii pıtıy pıtıy '' diyerek ben işe gidince mahalleyi dolaşmaya çıkıyorlar. Arabaların park ettiği yerde, kenarda oturuyorlar. Dahası Neva '' hadi '' diyor tam oturacaklarken bizimki kaçmaya çalışıyor. Kendince numaralar yapıp sözde kaçacak:)) Minik boyuna bakmadan anneanesini kandıracak:)
Babası ile büyük bir aşk yaşıyor. Bir '' babaaam '' demesi var ki:) Beraber müzik dinleyip ayakta dakikalarca dans ediyorlar. Boyama yapıyorlar.
Kendine göre herkesle birşeyler paylaşıyor. Benim içinse önemli olan mutlu olması.
Büyüklerimizin onun için yaptığı fedakarlıkları, özveriyi ise ne yapsam ödeyemem.
Ama sonuçta Neva çok mutlu. Genelde de sakin, güleryüzlü mutlu bir çocuk. Bu da bana yeter zaten.
Haftasonu yada akşamları beraber olduğumuzda yaşadığımız her anın nasıl da özel ve önemli olduğunu düşünüyorum. Kapıdan girer girmez tüm sıkıntıları, işyerinin koşturmalarını dışarıda bırakıp '' anne '' kimliğimi yükleniyorum. Kocaman bir gülümsemeyle sarılıyorum ona. Hemen benim terliklerimi getiriyor '' giy '' diye. Kucağıma çıkıyor. Yaptıklarımızı anlatıyoruz. Onu şaşırtan birşey olduysa gözlerini açıp anlatmaya çalışıyor:) Bu haline işte dayanamıyorum. Hemen öpücüklere boğuyorum onu. Gözlerine baktığımda tüm kırgınlıklarım, üzüntülerim bir çırpıda yok oluyor.
Bebeğim gün geçtikçe bana daha yakın bir arkadaş oluyor.
Hemen anlıyor beni. Sarılıp mutlu etmeye çalışıyor. Ya da kafasını yana eğip '' anneeemm '' diyor. İşte o an artık hiçbirşeyin önemi kalmıyor.
Doğduğu ilk anda gördüğüm şey o minik gözlerdi. Beni ararcasına dolaştı odada. Sonra birbirimize baktık ve rahatladık. İşte kavuşmuştuk. O büyülü an hiç aklımdan çıkmadı. Şimdi de heran birbirimizin gözüne baktıkça güven duyarız, kalabalıkta, korktuğumuzda, mutsuz olduğumuzda...
Daima yanında olacağım bebeğim!

Hiç yorum yok: