Çarşamba, Ocak 25, 2006

Her yerde kar var !


Her yerde kar var ! Uzun zamandır bu kadar çok kar yağdığını hatırlamıyorum. Her taraf beyaz bir örtüyle kaplandı. Meteoroloji günler öncesinden haber verse de bu kadar çok kar olacağını sanırım hiçkimse tahmin etmemişti. Neyse ki okullar tatil. Trafik biraz daha rahat. Dün sabah uyandığımızda yağan kar öğlene kadar devam etti. Hem de lapa lapa. Kar yağınca çoğu kişide olduğu gibi beni de bir heyecan ve mutluluk kaplar :) Sürekli dışarı bakıp yağan karın altında giderek görünmez olan yolları, arabaları seyrettik. Tüm şehir sanki terk edilmiş gibi. Sokaktan tek tük insan geçiyor. İşe bir şekilde ulaşabilmiştik. Ancak özellikle yüksek yerlerde ki kar yoğunluğu telaşa sebep oldu. Herkes nasıl eve gideceğini düşünürken gelen bir haberle sevindik. Evlere öğleden sonra gidilebilecek. Tatil olduk :) Herhalde karı bir de bu yüzden çok seviyoruz. Süpriz tatil !Okula giderken de haberlerde, tatil ile ilgili bir bilgi var mı diye heyecanla beklerdik. Sanki ertesi gün tekrar aynı yere gitmeyecekmişiz gibi...
Tatil haberiyle eve gittim. Böyle zamanlarda en sevdiğim şey sıcak bir çay, yanında bir dilim kek, battaniye ve güzel bir film. Ancak eve gittiğim de Neva henüz uyamak üzereydi. Beraber biraz oynayıp onu uyuttum. Kendime bir çay hazırlayıp biraz dergi karıştırdım. Neva 'nın uykusu gündüz neredeyse hiç yok. Böyle olunca kısa bir süre sonra tekrar uyandı. Biz de bu süpriz tatilin keyfini çıkarıp birlikte oynadık, müzik dinledik...
Soğuk havalarda eğer işyerindeysem vazgeçilmezlerim hazırladığım bitki çaylarım ve radyo.Uzun zamandır işyerinde çay içemiyorum. Ben de hamileliğimden beri evde ve işyerinde hazırladığım bitki karışımlarından içiyorum. İlk zamanlar fincanıma attığım otlar, onların yaprakları derken bu iş biraz zahmetli oluyordu. Derken benim için kurtarıcı olan , kim düşündüyse ne iyi etmiş dediğim fincanımı buldum :)) Evet bitki çayları için özel üretilmiş bu fincanın içinde ki süzgeç sayesinde karışımın yaprakları, taneler suya geçmiyor. Üstelik kapağı sayesinde de bir güzel demlenebiliyor. Sonra süzgeçi çıkarıp demlenmiş bitki karışımınızı keyifle içiyorsunuz. Şu aralar limonlu yeşil çay yapıyorum. Özellikle sabahları geldiğimde ilk iş çayımı demleyip radyomu açmak oluyor:)
İkinci bitki çayı olarak , tabi ki poşet karışımlardan da içiyorum. Yine bu aralar favorim Lipton zencefilli limonlu çay. Kim içtiyse çok beğendi. Denemenizi tavsiye ederim. Meyve çaylarını sevmesemde Liptonun çıkardığı yeni seride ki çayları sevdim. D-tx de içimi güzel bir çay.
Soğuk havalar, kar birazda olsa insanda sanki nostaljik duygular uyandırıyor. Eğer siz de benim gibi bu günlerde çalışmak zorundaysanız alın elinize çayınızı Erol Evgin 'den eski şarkıların yer aldığı yeni albümü eşliğinde,kafanızda geçmiş günlerden hatıralarla başlayın çalışmaya...

Hiç yorum yok: