Salı, Ocak 03, 2006

Sabahları...

Sabahları güne Neva 'nın bizi uyandıran sesiyle kalkıyoruz. Akşam erken uyumuşsa sabahta erken kalkıyor. Biz tabi ki kalkmakta zorlanıyoruz. Önce sesi duymamazlığa getirip biraz daha uyumalıyız derken bir süre sonra kendi kendine oynayıp ' e hadi kalkın ' dercesine sesini yükseltip elleriyle örtüyü çekiştirmeye başlayınca dayanamıyorum. Görünce bir sevinç çığlığı atıyor. Hemen yatağından alıp bizimkine yatırıyorum. Bir süre beraber oynayıp koklaşıyoruz. Şu aralar artık kendi kendine oturabildiği için yatakta oturtup eline oyuncak veriyoruz.
Herhalde çocuk olmanın güzel taraflarından biri de uyanır uyanmaz anne babanın yatağına gözler ovalanarak gitmektir. Sıcacık yatakta hep beraber sarmaş dolaş bir süre daha yatılır. Sonra diğer kardeş de uyanır o da gelir. İşte belki de aile olmanın sıcaklığı o kısacık anda bir kez daha hissedilir.
E tabi anne baba olmanın tadını da bir kez daha, o miniği kollarına alıp mis gibi koklayınca insan bir kez daha hissediyor. Yatakta hep beraber sarmaş dolaş geçirilen o kısacık anlar gerçekten de en huzurlu, en mutlu olunan anlardır.

Hiç yorum yok: